21 Ekim 2016 Cuma

Cinsiyetsiz (BÖLÜM 5)

BÖLÜM 5
BİR CİNSİYETSİZİN BEDENİ
''Haydi kalk Elsa, cinsiyetsiz bebeklerimizi yıkayalım ,uzun yoldan geldiler. Yorgun olmalılar.'' Dedi Bayan Lee.
Cinsiyetsizleri benimsemişti. Sıcak kanlı bir kadındı,fedakar ve insancıldı. Kucağındaki savunmasız olan cinsiyetsizi sevmeye başladı bayan Lee.Yüzünde cılız bir gülümseme belirmişti.
Cinsiyetsizlerden ilkinin iri mavi gözleri vardı ,ikinci cinsiyetsizin gözleri ise yeşildi. Bayan Lee, cinsiyetsiz bir bebeğe ne isim verileceğini bilmiyordu. Çünkü Zenon dünyasında ki isimler bile cinsiyetin ürünü olmuştu. Cinsiyetsizlere göz renkleri ile hitap etmeye karar verdi Lee.
'' Mavi bebek ve yeşil bebek, işte oldu.'' Diye mırıldandı Lee.
Tüysüz bir surat ve saçsız bir kafa. İnce , soluk dudaklar... Pullu ve gri bir beden...
Bayan Lee ilk kez bir cinsiyetsiz bebek ile karşı karşıyaydı. Narin elleri ile Mavi cinsiyetsiz bebeği kundaktan çıkardı.
Ellerini parlak ,pullu gri bedenin üzerinde gezdirdi. Ne bir göğüs nede bir anüs vardı gri vücutlarda.
Vajina yoktu. Penis yoktu. Üreme organlarından mahrum bir bedendi.
Mahremiyet yoktu. '' Çok ilginç .''dedi bayan Lee. '' Sadece nefes alan bir beden.''
Ilık su ile Cinsiyetsizleri yıkadı bayan Lee. Cinsiyetsizlerin bedeni ılık su ile buluşuyordu. En ufak bir ağlama sesi yoktu.
'' Suyu seviyorlar.'' Dedi bayan Lee gülümseyerek. Elsa elindeki tas ile cinsiyetsizlerin bedenine su döküyordu.İlk kez cinsiyetsiz bir bebek görmüyordu Elsa. Daha önce birçok cinsiyetsiz bebek görmüştü.Suratı hala asıktı. İkinci Cinsiyetsizi yıkadıktan sonra bebekleri giyindirmeye karar verdi bayan Lee. ''Lütfen surat asmayı bırak ve buraya gel '' dedi Lee.
'' Bebekleri giydirmeme yardım et.''
Elsa içten içe üzgün ve sessizdi. Kendini yetersiz hissediyordu. Bir kızı ve bir oğlu olmasını ne kadar da çok isterdi oysa! Fakat bu isteklerini dile getiremiyordu ve sessizliğini korumaya kararlıydı. Elsa cinsiyetsiz bebeklerin öldürüldüğünü düşündü.
Bu düşünce üzerine bir ağırlık çökmesine neden olmuştu.
''Sinek halkı onları gerçekten öldürecek mi Lee ?'' Elsa'nın sesi beklenmedik şekilde kulağa melodik geliyordu.
Lee kaşlarını çatarak baktı. Dili ağzına sığmayacak kadar büyümüş gibi hissediyordu ve söylemek istediklerini kelimelere dökmekte zorlanıyordu.
'' Şey, hayır.'' Gözlerini kaçırdı Lee.
'' Yaşamaları için uğraşacağım.'' Elsa hüzünlü bir tavırla gülümsedi.
'' Teşekkür ederim Lee. ''
Cinsiyetsizleri giyindirip kundakladılar.
'' Yavrucakları emzirmelisin Elsa.''
Yeşil'i kucakladı Elsa ve onu emzirmek için debelendi. Cinsiyetsiz bir bebekten daha kötü bir şey varsa oda huysuz bir bebekti. Cinsiyetsiz bebek anne sütünü ısrarla reddederek ağlamaya başladı.
Lee şaşkınlıkla izliyordu. Elsa bebeğin ağlayışına daha fazla dayanamadı. Göğsünü geri çekti. Bayan Lee, Mavi bebeği Elsa'nın kucağına bıraktı.
'' Birde bunu emzirmeyi dene.'' Elsa aynı çabasını Mavi bebek için sarf etti. Sonuç değişmemişti. Cinsiyetsiz bebekler anne sütünü reddediyordu. Sefalet içerisindeki oda cinsiyetsizlerin ağlama sesleri ile dolmuştu. Hans, yatak odasından haykırıyordu.
''Susturun şu lanet cinsiyetsizleri.''
Elsa tedirgin bir şekilde cinsiyetsizleri susturmak için uğraşıyordu. Hans'ın cinsiyetsizlere zarar vermesinden öylesine korkuyordu ki ...
'' Ne kadar süredir bebekleri emzirmiyorsun ? '' dedi Lee.
'' İlk kez emzirmek için uğraştım.''
'' Karınları aç olmalı.''
'' Sütümü istemiyorlar. Onlar hiç bir şey istemez Lee.Cinsiyetsizlerin karınları acıkmaz.''
Lee düşündü.
'' Lee ? '' Lee pür dikkat Elsa'nın göz bebeklerine bakıyordu.
'' Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.''
Lee düşündü ardından konuştu.
''Zamanla onları tanıyacağım, cinsiyetsizleri tanıyacağım merak etme.''

Cinsiyetsiz Romanı ( BÖLÜM 4)

Bölüm 4
Hans bahçesinde bulunan insan yığınına aldırış etmeden ilerledi ve küçük evinin kapısını şiddetle yumrukladı. Elsa'da Hans'ın hemen arkasından ilerliyordu.Kalabalığın arasında kırklı yaşlarda olan Harlan yorgun sesi ile fısıldadı.
'' Hans. ''
Hans başını geriye çevirip arkasındaki kalabalığa umursamaz bir şekilde baktı , bay Harlan'ın yanında yirmili yaşlardaki oğlu Max'de vardı. Hans, Harlan ve oğlu Max ile göz göze gelmek istemiyordu . Harlan bay Hans'ın yan komşusuydu. Yıllardır birlikte çalışır ve birlikte vakit geçirirlerdi. İyi bir dostlukları vardı.
Sinek kasabasının insanlarını umursamayarak evinin kapısını yumruklamaya devam etti.
" Anne, kapıyı aç." Dedi Hans.
'' Duyduğumuza göre ikizleriniz cinsiyetsizmiş. '' dedi Max, tıpkı babası gibi küstahca bakıyordu bay Hans'a.
Hans gerilmişti.
'' Bizi rahat bırakmazsanız duyabileceğiniz bir kulağa sahip olamayacaksınız ! '' dedi Hans, Max'si tehdit ederek.
Bu kez sinek kasabasının halkı olağandışı bir gerginliğe kapılmıştı.
Kalabalıktan aniden sesler yükselmeye başladı.
''Cinsiyetsiz çocuklar lanetlidir.'' diyordu kadının biri.
'' O çocukları bize verin.'' Diyordu Harlan.
'' Onlar, şeytanın ta kendisi.'' Dedi Max, öfkeyle.
'' Kasabamıza uğursuzluk getirecekler.''
'' Onları öldürmeliyiz.'' Dedi Max, ikinci kez tehdit ederek.
'' Cinsiyetsizler, ölüme mahkumdur ...''
Bayan Elsa bağırışlar arasında zihin bulanıklığı yaşıyordu,gözleri dehşet saçıyordu. Bay Harlan büyük bir kararlılık ile bayan Elsa' nın kucağındaki bebeği almaya yeltenmişti. Bayan Elsa, hızlıca Harlan'nın iri ellerinden kurtulup bay Hans'ın yanında yerini almıştı.
Bay Hans.. Sinirlerini kontrol altına alamayan ve şiddete meyilli bir adamdı.
Harlan'ı tekmeleyerek çamurun içerisine düşürmüş ve onu acımasızca tekmelemeye devam etmişti. Harlan aldığı her darbe karşısında gücünü yitiriyordu. Max, babasını korumak istercesine Hans'ın üzerine atladı fakat Hans, Max'si çamur üzerine savurup Harlan'ı tekmelemeye kaldığı yerden devam etti. Harlan'ın karnına attığı her tekmede burnundan soluyarak hayatta kalmayı başarıyordu Hans. Bedeni öfke ile gerilmişti.
Hans'ın tekmeleri şefkatli bir sesin konuşmasıyla son buldu.
''Hans, ne yapıyorsun ? '' dedi zarif kadın.
Derin bir sessizlik ... Sinek halkının bütün bakışları bahçe kapısına çevrilmişti. Harlan , bayan Lee'yi gördüğü için mutluydu çünkü Hans'ın tekmelerinden kurtulmuştu.
''Anne.'' dedi Hans.
Bayan Lee oğlunun sitemini sezmişti.
''Sevgili sinek halkı benim bahçemde ne arıyor ? '' dedi bayan Lee.
Sinek halkından tekrar bağırışlar yükseldi.
''Cinsiyetsiz çocukları bize teslim edin.'' gibi saçmalıklar zırvalıyordu halk.
Ellerindeki odunları yere fırlatıp , içlerinden en kalın olanı seçti bayan Lee.
'' Hemen bahçemi terk edin cinsiyetliler.''
'' Defolun!''
'' Bu dünyada cinsiyetsizler varsa bunun tek sebebi sizsiniz.'' Bayan Lee tüm sitemlerinde haklıydı. Sinek halkı cinsiyetsizleri kendi elleri ile tasarlamıştı.
Koca bir kalabalık bahçeyi terk ediyordu. Hiç kimse bayan Lee'nin odunlarının tadına bakmayı istemiyordu. Bay Harlan dizlerinin üstünde emekleyerek bahçeyi terk etmişti ve cesur taklidi yapan Max ise ardına bile bakmadan babasının peşinden koşmuştu, " Baba!" Diye bağırarak.
'' Aptal sinekler.'' dedi bayan Lee gözlerini korkarak uzaklaşan sinek halkının üzerine devirerek.
Hans'ı umursamayarak ilerledi ve elindeki anahtarı kapının kilidine yerleştirdi.
Bayan Elsa, evine girdiğinde kendini güvende hissetmişti. Koca bir insan yığını, huzursuzluktan başka bir şeye sebep olamazdı. Bayan Elsa,eski kahve rengi koltuğa oturup kucağındaki cinsiyetsiz bebeğe sıkıca sarıldı ve bebeğin kokusunu içine çekti.
"Tıpkı naftalin gibi kokuyorlar... Oldukça ferah ve rahatlatıcı." Dedi Elsa şefkatle.Hıçkırıklarına engel olamıyordu artık. Bayan Lee, Elsa'ya acımıştı.
'' Dinle beni Elsa.'' Bayan Lee elini Elsa'nın omuzuna koydu.
'' Bununla başa çıkabiliriz. Bu çocuklar; Evrenin bir parçası,onlara zarar veremeyiz , değil mi oğlum ?'' Dedi Lee, oğlundan destek almayı bekliyordu fakat bu sonu olmayan bir bekleyişti.
Hans annesinin sorusunu istemsiz bir şekilde başıyla onayladı. Ardından kucağındaki cinsiyetsizi annesinin kollarına bırakıp yatak odasına doğru yol aldı. Hızla örtülen kapı sesiyle irkildi Elsa,zavallı kadın gün boyu ağlamıştı.
'' Merak etme her şey yoluna girecek.'' dedi Bayan Lee,kendinden oldukça emindi.
'' Hans'a biraz zaman tanımalısın , bu durumu kabullenmekten başka çaresi yok, bu kasabada başka cinsiyetsiz çocuklarda var, hatta Zenon dünyasında birçok cinsiyetsiz çocuk var. Sende biliyorsun bunu,onların cinsiyetleri olmayabilir fakat canlarını almaya hakkımız yok...''